Çoklu Gelir Kaynakları Bulma

Amsterdam

Bugün size bir pişmanlığımdan bahsetmek istiyorum. Aslında pişmanlık olarak adlandırmak istemiyorum, pişmanlığın güçlü negatif bir etkisi olduğuna inandığım için, ama daha uygun bir tanımlama şekli bulana kadar, gelin biz pişmanlık diyelim =) Ek gelir kaynakları bulma konusunda biraz geç kaldığımı düşünüyorum. Evet günün konusu ek gelir kaynakları!

Ben de herkes gibi üniversiteyi bitirip, iş bulmak istiyordum. Hatta bir ara okulda mı kalsam diye düşünmeme rağmen, kendi ekonomik özgürlüğümü elime alma konusu beni iş hayatına yönlendirdi. İş hayatı dediğim bir çoklarının anladığı gibi, maaşlı bir işte çalışmak. Üniversitedeyken çok fazla proje hayalim olmasına rağmen, yeterli özgüven ve vizyonum olmadığı için, okul biter bitmez kendimi bir şirketin kurbanı olarak buldum. Seneler nasıl geçti ben bile anlamadım. Bir zamanlar o kadar fazla çalışıyordum ki, eşimden dostumdan bu konuyla ilgili çok fazla eleştiri alıyordum. Sahi ne için çalışıyordum? Bu derin bir konu ve üzerine saatlerce psikolojik analiz yapabiliriz. Ama bugün bunu yapmaya hiç niyetim yok!

Çok çalışmanın arkasında yatan psikolojik nedenleri bir tarafa bırakırsak, ben şirketlerim için çalıştım. Canım şirketlerim, ben hep sizin en sadık elemanınız oldum. Gecemi gündüzüme kattım. Siz hep daha çok kazanın diye! Bir gün biraz uyandım, ne yapıyorum ben diye kendimi sorguladığımı hatırlıyorum. Bu kadar kendi işim için çalışsaydım, şu an başka bir noktada olacağımı farkettim. Bu yaklaşık 7 yıl önce olan bir aydınlanma. Bu noktadan sonra hayal kurmaya başladım. Savaş’la kendi işimizi, projemizi yapma hayalleri kurmaya başladık. Bunun sonrasında benim iş hayatımın ikinci sayfası olarak adlandırdığım, Londra serüvenim başladı. Londra için başka hayallerim olmasına rağmen, geldikten sonra yine bir iş kaygısı içinde buldum kendimi. Çünkü ben iflah olmaz bir bağımlıydım. Bir şirketin kölesi, pardon elamanı demek istedim olmadan duramazdım. Londra’da seneler seneleri kovaladı, ben de kendimi oyalayacak hep bir şeyler buldum. Ama hiç bir zaman İstanbul’daki kadar kendimi iş yerlerine kaptırmadım.

Geldiğimiz son nokta bende gerçek bir aydınlanmaya sebep oldu. Son noktadan kastım, dünyada yaşanan bu ekonomik kriz ve bunun sonuncunda şirketlerin çalışanlarına olan tutumu. Hiç kimsenin hayatını umursamadan bir gece sadece sayılarla açıkladıkları işten çıkarmalar kelimenin tam anlamıyla midemi bulandırıyor. Beceriksizce yönetilen şirketler için bulunmaz bir nimet oldu sanki bu işten çıkarmalar. Bu süreçte o kadar çok şey duydum ve gördüm ki artık olanlara kayıtsız kalamayacağımı çok iyi anladım. Kendimce çeşitli aksiyonlar alarak yola devam ediyorum.

Geldiğim bu son noktada ekonomik özgürlük adı altında yaptığım saçmalıkların bir çeşit kölelik olduğu gerçeğiyle yüzleştim. Buna bir noktaya kadar ihtiyacımız olduğunun farkındayım. Doğduğum ve büyüdüğüm ülkenin ve çevrenin gerçeklerini bir kenara atacak değilim. Yaptığım şeylerden de pişmanlık duymuyorum. Ben sadece düzene ayak uydurdum. Şimdi size işlerinizi bırakın da demiyorum. Ama siz bırakmasanız da onların sizi bırakacağı gerçeğini farkedin istiyorum. Böyle tatsız bir şeyle karşılaşırsanız en azından alternatifleriniz olsun diyorum.

Bu noktada herkesin, işlerinin dışında ek gelir kaynaklarının olması gerektiğini söylüyorum. Hem de bir değil bir kaç farklı gelir kaynağınız olmalı. Bunun size ne kadar gelir getirmesi buradaki konumuz değil. Eğer gelen parayı küçümserseniz asla ilerleyemezsiniz. Günün sonunda iş yerinizden binlerce kazanırken, üç beş lira için neden kendimi yorayım diye düşünmeyin. Devam ettikçe emek verdikçe kazancınızı arttıracağınızı düşünün. Son bir kaç senedir, ek gelir kaynakları konusunda ufak girişimlerim oldu. Yaptığım girişimlerin toplamı maaşımın yanından daha geçemiyor olmasına rağmen, ben bu işten çok zevk aldığımı farkettim. Geldiğim noktada pes etmeden sürekli yeni şeyler bulmaya çalıştığım için kendimle gurur duyduğumu da belirtmek isterim, herkesin bir miktar taktire ihtiyacı vardır değil mi =)

Ek gelir konusunda internetten bir sürü farklı bir şey bulabilirsiniz. Hemen aklıma gelen şeyleri sıralamak istiyorum.

1. Yazılımla uğraşıyorsanız, kendi projelerinizi yapabilirsiniz. Bundan nasıl para kazanacağınıza odaklanmalısınız. Reklam gelirleri iyi bir başlangıç olabilir.

2. Yatırım yapabilirisiniz. Bizim gibi toplumların borsa konusunda biraz geç kaldığının farkındayım ama yatırım, borsa konusunun para yönetme konusunda önemli bir farkındalık yarattığını düşünüyorum.

3. Bildiğiniz bir konuda atölyeler düzenleyebilirsiniz. Bir konuyu daha iyi öğrenmenize ve bildiklerinizi başkalarına aktarma gibi yeteneklerinizi geliştirmenize yardımcı olur.

4. Youtube’da sevdiğiniz bir konuyla ilgili kanal açıp düzenli videolar çekebilirsiniz. Ya da podcast'ler yayınlayabilirsiniz.

5. İnternet üzerinden satış yapabilirsiniz. Bir sürü online satış platformları var birinden başlayabilirsiniz.

Bu liste uzayıp gider, eğer gerçekten bu işi ciddiye alacaksanız eminim size uygun bir kaç ek gelir kaynağı bulacaksınızdır. Şu an ne durumda olursanız olun, ister bir iş sahibi ya da yeni mezun, belki de yeni işten çıkarıldınız, durum ne olursa olsun kendinize ve kendi işlerinize yatırım yapmayı kendinize sık sık hatırlatın.

Aklınıza gelen ek gelir kaynaklarını yoruma bırakmayı unutmayın. Bir başka yazıda görüşene dek esen kalın =)