Başarıya giden yolda bir sürü engel ile karşılaşırız. Böyle olmasa başarılı olmak çok kolay olurdu değil mi? Bazı insanlara baktığımız zaman sanki hiç bir engel ile karşılaşmıyorlar da ellerini attıkları her konuda kolayca başarıya ulaşıyor gibiler. Bunun doğru olma ihtimali var mı? İnsanların bilmediği bir sırları olabilir mi?
Size bu sırrı vereceğim.
Kestirmeden size cevap vereceğim: evet! Başarılı insanların bir sırrı var! Mükemmel tanımları bir çok insandan farklı. Onlar için mükemmel yapabildikleri şeylerdir. Yani mükemmel tanımları olan olaya göre farklılık gösterir. Gün içinde spor yapmış olmak zaten başlı başına mükemmel bir iştir. Üç adım eksik attım, 2 set eksik çalıştım gibi ayrıntılara takılmazlar. Spor yaptım mı? Evet! O zaman harika bir iş çıkardım. Bunun arkasında beklentileri yapabildiklerinizle örtüştürmek var. Yani daha iyisi her zaman her şey için vardır, bunun bir sonu olmadığının farkındalardır. O yüzden yapılan iş o gün için mükemmeldir.
Ama yani bu biraz kendini kandırmak olmuyor mu dediğinizi duyar gibiyim. Hemen cevap vereceğim, hayır olmuyor. Sen olaya kendini kandırmak gibi bakmak istersen o da olur ama işin aslını anlatacağım. Bir çok zaman bir iş yapmak için asıl mesele başlamaktır. Eğer sen gün içinde o konuya zaman ayırabiliyorsan zaten mükemmeldir. Düzenli olarak bir işe zaman ayırabilmek devamlılığı sağlar. Önünde sonunda bu istikrar sizi başarıya götürecektir. Olaya bu şekilde büyük pencereden bakınca, aslında gün içinde eksik olarak nitelendirdiğiniz şeylerin bir önemi kalmıyor. Dahası yaptığınız işin sizin mükemmel tanımını uymaması, sadece devam etme motivasyonunuzu öldürüyor. Ölen sadece devam etme motivasyonunuz olsa iyi, bununla birlikte bir çok durumu etkiliyor.
Hadi bunları masaya yatıralım.
Başlama korkusu: Bir iş için mükemmel bir mükemmel tanımınız olduğunu varsayalım! Diyete başlayacaksınız. Yeme içme ve spor planınız kusursuz oldu. Bu programı uygulayıp başarıya ulaşamama olasılığınız yok. Fakat o kadar kusursuz ki siz bu kadar kusursuz olamayacağınızı düşünmeye başlıyorsunuz. Bir anda karbonhidratı, şekeri keseceksiniz, üstüne her gün yürüyüş ve egzersiz var. Bir anda bu kadar büyük değişiklik gözünüzü korkutur ve başlayamazsınız. Oysa başlaması daha kolay bir yol deneseydiniz ve yapacağınız kadarının sizin o anki mükemmeliniz olduğunu bilseydiniz, çoktan başlamıştınız.
Sürekli erteleme: Hiç bir şeyin kusursuz olmadığı bu dünyada, mükemmel diye tanımladığımız kusursuzluk ise bir işe başlamak dünyanın en zor işi haline gelir. Ders çalışmanız lazım. İdeal ders çalışmayı, günde 8 saat aralıksız, tam odaklı olarak tanımlamışsınız. Daha ders çalışmaya başlamadan size afakanlar basmaya başlar. Çalışmayı ertelemeye başlarsınız. Bir saat sonra başlayacağım demiştiniz fakat günün yarısı geçti bile. Derken 8 saat çalışılacak zaman bile kalmadı. Bir gün daha hiç başlayamadan bitti. Başlamanın önündeki en büyük engellerden biridir mükemmeliyetçilik.
Aşırı detaycılık: Bir şeye mükemmel diyorsanız bütün ayrıntıları düşünülmüş olmalı. Sadece ayrıntıları düşünmek bile başlı başına zaman kaybına sebep olabilir. Çoğu zaman ayrıntılarla uğraşmaktan meselenin odağına bir türlü gelemeyebilirsiniz. Detaylarda boğulmak, işlerin ilerlemesini yavaşlatır ve hedefe ulaşmayı zorlaştırır.
Kendine güvensizlik: Mükemmeliyetçilik, sürekli olarak yetersiz hissetmeye yol açar. Ulaşılması gereken nokta o kadar büyüktür ki ne yapsak oraya ulaşamayız. Bir noktadan sonra yetersizlik duygusu, kendimize olan güveni zedelemeye başlar. Kendine olan güvenin başarıya olan katkısını hepimiz biliyoruz. O yüzden bu kısır döngüyü kırmanın bir yolunu bulmayız.
Yolda öğrenmek zorlaşır: Yukarıdaki maddelerin sonucunda mükemmeliyetçi insanlar yola çıkmakta ve yolda kalmakta zorlanırlar. Oysa en kalıcı ve akıllıca öğrenme yollarından biri yolda öğrenmektir. Bir konuyu öğrenmeğe niyet ettiysek işe en küçük adımlara odaklanmakla başlamak lazım. Her adım yeni bir maceradır ve alınacak dersler içerir. Yaptığımız hataları hızlıca fark edip yeni bir aksiyon ile yola devam ederiz. Mükemmele odaklı insanların yola çıkması bir dertken, yolda hatalarından ders alması ise başka bir handikaptır.
Peki mükemmeliyetçiliği nasıl kontrol altına alabiliriz?
İşe mükemmel tanımınızı değiştirmek ile başlayın. Bugün başarmak istediğiniz işin ne kadarını yaptıysanız onun günün mükemmeli olduğunu sıklıkla hatırlatın kendinize.
Mükemmeli tanımlama perilerinin geldiğini meli malı cümleleri kurmaya başlayınca anlarsanız. Bugün beş saat çalışmalıyım. Hemen bu cümlenin yerine ‘Gün içinde şu işe bakacağım’ deyin.
Bir konu için gerçekçi planlar yapın. Eğer planlarınızı bitiremiyorsanız henüz doğru planlama yapmayı öğrenememişsiniz demektir. Ertesi gün beklentinizi yarıya indirin.
Mükemmeli yapmayı beklemektense günü boş geçirmemeyi hedefleyin.
Büyük projeleri küçük, yönetilebilir parçalara ayırmak, işlerin tamamlanmasını kolaylaştırır ve sürekli ilerleme sağlar. Oyunda kalmak için küçük adımlar atın.
Değişen koşullara uyum sağlamak ve esnek olmak, mükemmeliyetçiliğin katılığını kırar ve başarıya ulaşmayı kolaylaştırır.
Mükemmeliyetçilik, ilk bakışta başarıya ulaşmanın bir yolu gibi görünse de, aslında büyük bir engeldir. Bu engeli aşmak, hem kişisel hem de profesyonel yaşamda daha tatmin edici ve sürdürülebilir başarılara ulaşmanın anahtarıdır. Mükemmeliyetçiliğin getirdiği kısıtlamaları anlamak ve bunlarla başa çıkmak, potansiyelimizi tam anlamıyla ortaya koymamıza yardımcı olacaktır.
Bir sonraki yazıya kadar esen kalın 👋
Kommentare